top of page

Kobilerde Profesyonel Kriz Yönetimi

Güncelleme tarihi: 24 May 2020


Sizin İçin Kriz Nedir ?

Bunalım !

Buhran !

Durgunluk !

Kriz Aslında Çoğu Zaman ‘’Fırsattır’’.


Tabi küresel anlamda yaşanılan bir krizse böyle değerlendirebiliriz.


Peki kendi iç dinamiklerinizin doğurmuş olduğu krize hazır mısınız ?


İşletmeler doğumlarından itibaren, yaşamları boyunca birçok krizle karşılaşabilirler. Bu krizin nedenleri küresel olmakla birlikte bazen hatta çoğu zaman işletmenin izlemiş ve almış olduğu kararlar neticesinde ortaya çıkar. Dünya var olduğu sürece küresel dalgalanmalar, ekonomik buhranlar, ciddi salgınlar ve politik çıkmazların doğurmuş olduğu sonuçlar her zaman bir takım krizlere yol açmıştır ve açmaya devam edecektir. Nasıl ki hiçbir uçak işlevini tamamladıktan sonra hava da kalamadığı gibi yaşanılan krizler de zaman içerisinde son bulacaktır. Krizler gelip geçicidir ve ilerleyen zamanlarda yerini yenileri alacaktır. Gerekli önlemleri almadığımız takdir de işletmelerimiz ciddi sıkıntılar çekecek hatta ömürleri son bulacaktır. KOBİ ler için önemli olan bu yaşanılan yada yaşanması muhtemel krizleri en ufak hatta zarar görmeden atlatabilmek için biz KOBİ ANALİZ A.Ş. olarak sizlerle birlikte olacağız.


KOBİ lerimizin ülke ekonomisine sağlamış olduğu katkıyı birkaç veri ile desteklemek gerekirse bugün ülkemizde 4 Milyon KOBİ ve bu işletmelerin istihdam ettiği yaklaşık olarak 15 Milyon yurttaşımız var. Çok fazla uzağa gitmeden şu an dünya üzerinde yaşanan Covid-19 salgınının doğurmuş olduğu ekonomik krizin bir çok işletmeye ciddi ölçüde zararlar verdiğini görebiliyoruz. İşletmemizin karşısında ki A Süper Marketi gözünüzün önüne getirin şuan satışları düşmüş durumda hatta ilerleyen günlerde salgından kaynaklı kapatma kararı da alabilir, Birde Migros firmasının sanal marketini düşünün yada karşı köşe başındaki B Giyim Firmasını gözünüzde canlandırın şuan kapalı ama Ramsey, Vakko , Trendyol vs. çoğu mağaza açık ve satışları o kadar arttı ki krizi fırsata çevirip kazananlar tarafında yer aldılar. Yani çağa ayak uydurmak bugünden yarını planlayabilmek, önlemler alabilmek uzmanlık gerektiren bir alandır.


Ülkemizdeki KOBİ’lerimiz kurulduktan sonra ilk 5 yıl içerisinde, yaklaşık olarak %80 i ya tasfiye olmakta yada devrolmaktadır. Bunun başlıca nedenleri, örgütle çevresi arasındaki uyumsuzluğa yani diğer bir ifadeyle krize yol açan çok sayıda faktör bulunmaktadır. Bu faktörler, dış çevre faktörleri ve iç çevre faktörleridir. Dış çevre faktörleri; sosyo-kültürel çevre değişiklikleri, politik ve hukuki çevre değişiklikleri, teknolojik çevre değişiklikleri, rekabet koşullarındaki değişiklikler ve felaketler şeklinde sıralayabiliriz. İç faktörleri ise; işletmenin büyüklüğü, işletmenin içinde bulunduğu hayat safhası, işin özellikleri, yetersiz iletişim, koordinasyon ve kontrol, katı örgüt yapısı, örgütün merkezileşme derecesi, yönetimin yetersizliği krize yol açan iç çevre faktörlerini oluşturmaktadır.


Bazı KOBİ’lerde , işletmenin bilgi, tecrübe ve eğitim yetilerinin zayıf olması ve işletmenin bütün fonksiyonları bir veya birkaç kişi tarafından yerine getirilmesi ciddi krizlere yol açmaktadır. İşletme sahiplerinin genellikle birinci derecede yönetici olmaları, işleri hızlandırma ve değişimlere uyum sağlamada bir avantaj yakalamakla beraber, sürekli değişen piyasa koşulları ve teknolojiler karşısında gerekli olan mesleki ve teknik bilgilerin bu kişilerde bulunmaması, zamanında ve doğru kararlar alınmasını güçleştirmektedir. İşletmelerde karar verme surecilerindeki merkezîleşmenin yanında etkin bir yönetim bilgi sistemine sahip olmakla krizin etkilerini de en aza indirebilir. Kriz yönetimi öncelikli olarak krizleri önceden görebilen, bunların çeşitlerini ayırt edebilen, bunlara göre gerekli önlemleri alabilen, en kısa sürede toparlanabilen işletmeleri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Kriz yönetimi önemli, gerekli, zor, karmaşık uzun zaman alan bir süreç olduğundan, esnek, yaratıcı, objektif, atak, cesaretli grup çalışmasını seven, harekete hazır, yeniliğe açık, beklenmeyen durumlarda bilinmeyene ya da istenmeyene de hazır olmayı gerektiren bir süreçtir.


Kriz, finans, üretim, pazarlama , işletme yönetimi ve insan kaynakları gibi bir işletmenin önemli içsel fonksiyonları ve dış çevresindeki sosyo-ekonomik, politik, hukuki, rekabetçi, teknolojik, demografik, küresel ve ahlaki faktörlere duyarlıdır. Her işletme için ayrı yönetim şekilleri uygulanmakla birlikte genel varsayıma dayanarak kriz yönetiminde kullanmış olduğumuz teknikler genellikle ;


stratejik tahmin,

olasılık planlaması,

sorun analizi,

senaryo analizi ve kriz yönetimi takımı oluşturmak olarak ele almak mümkündür.


Ülkemizde ki çoğu işletmeler, dişi çürümeden dişçiye, davalık olmadan avukata, gitmeyerek öncesinde bir kazanım elde ettiğini düşünse de bir sorun yada krizle karşılaştığında kendisi için maddi ve manevi sorunlar doğuran bir sürece girmiş oluyorlar.

Peki İşletmeler neden yönetim danışmanına ihtiyaç duyuyor?

Yönetim danışmanlığı, uzun zamandır yöneticilerin, organizasyonlarının karşılaştıkları pratik sorunları analiz etmelerine ve çözüme kavuşturmalarına, organizasyonun performansını artırmalarına, diğer yöneticilerin ve organizasyonların deneyimlerinden ders almalarına ve yeni iş fırsatlarını kullanmalarına yardımcı olan faydalı bir profesyonel hizmet olarak kabul edilmektedir. Her işletme yöneticisi işletmenin ana çatısını oluşturan ve uzmanlık gerektiren işletme yönetimi, pazarlama yönetimi, finans yönetimi, üretim yönetimi ve insan kaynakları gibi işletmenin temel fonksiyonları bilemeyeceği gibi sürekli değişen ve güncellenen bilgi ye ulaşsa bile, bildiğini üretime çeviremediği sürece yönetim danışmanına ihtiyaç duymaktadır.

Nasıl ki bir bireyin aile doktoru var ise her işletmenin de yönetim danışmanlarına ihtiyaç duyduğu bir zamanda yaşadığımızı belirtmek isteriz.


Henüz vakit varken krizler, tehditler sizin kapınızı çalmadan, siz Kobi Analiz A.Ş. nin kapısını çalın. :)


1.161 görüntüleme
bottom of page